Sünnet

Sünnet penisin uç kısmını saran, tıp dilinde prepisyum adı verilen sünnet derisinin belirli şekil ve uzunlukta, cerrahi yolla kesilerek alınması ve penis uç kısmın açığa çıkarılması işlemidir. 

Sünnetin gereksizliği ve zararlarını öne çıkararak aleyhinde olanlarla, sünnetin faydalarını savunan taraftarların tartışmaları eskiden beri süregelmektedir. Tartışmalar bir yana, sünnet birçok toplum ve kültürde, faydasını düşünmeden dini inanç ve gelenekler nedeniyle uygulanmaktadır.

Bugün, dünya erkek nüfusunun yaklaşık 1/6’i sünnetlidir.

2021 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki genel sünnet oranının yaklaşık %80,5 olduğu tahmin edilmektedir. Buna karşılık, çoğu Batı Avrupa ülkesi yüzde 20’den daha az oranlara sahiptir.

A.B.D.’nde en sık uygulanan pediatrik cerrahi işlem olarak yerini almaktadır.

Sünnet önemli ve hassas bir cerrahi işlemdir. 

Sünnet, ya çocuğun ne yapıldığını anlayamayacağı ve yabancıyı tanıyamayacağı kadar erken dönemde (tercihan doğumu takiben veya ilk iki yaşın içinde), ya da sağlıklı iletişim kurulabilecek çağa geldiğinde (6-7 yaşından sonra) yapılmalıdır. Ara yaşlarda ise, çocuğa sünnetin gerekliliğini anlatmak, ondan anlayış beklemek ve rahat bir cerrahi girişime izin verecek sükuneti sağlamak oldukça zordur.  

Son zamanlarda yeni doğan bebeklerde; cerrahi işlemin kolaylığı, bebekte yara iyileşmesinin çabuk olması, sünnet sonrası bakımın kolaylığı ve yeni doğanda henüz kişilik teşekkül etmediği için psikolojik travma oluşturmaması nedeniyle en ideal yaş olarak kabul edilmektedir.

Sünnetin sağlığa çeşitli yararları olduğu düşünülmektedir. Sünnetin faydaları özetle şu şekildedir:

  • Daha kolay hijyen: Sünnet, penisi yıkamayı kolaylaştırır.
  • İdrar yolu enfeksiyonunda azalan risk: 1 yaş altında erkek çocuklarda sünnet yapılması idrar yolu enfeksiyon riskini 8 ila 10 kat azaltmaktadır. Erken boşalma: Sünnet işlemi yapılan erkeklerde erken boşalma sorunu görülme olasılığı sünnet işlemi yapılmayan erkeklerle aynıdır. Erken boşalmanın daha sık görüldüğü gibi bir bilimsel veri yoktur.
  • Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon riskinde azalma: Sünnetli erkeklerin, HIV de dahil olmak üzere sifiliz ve gonore gibi bazı cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara yakalanma riski daha düşüktür.
  • Penis problemlerinin önlenmesi: Bazen sünnetsiz penis üzerindeki sünnet derisinin geri çekilmesi zor veya imkânsız olabilir (fimozis). Bu durum sünnet derisinin veya penisin başının iltihaplanmasına neden olabilir.
  • Penis kanseri riskinin azalması: Penis kanseri nadir görülen bir kanser türüdür. Sünnetli erkeklerde penis kanseri riski sünnetsizlere kıyasla 22 kat azalmaktadır. Bununla birlikte sünnet olan erkeklerin kadın cinsel partnerlerinde rahim ağzı kanseri de daha az görülür.

 

Her ne kadar sünnet uygulaması konusunda birkaç değişik yöntem bulunsa da günümüzde uzmanların en sık uyguladığı, güvenilir, yan etkileri en az olan yöntem cerrahi yöntemdir.

Cerrahi yöntem klasik olarak sünnet derisinin cerrahi yoldan kesilerek uçların birbirine dikilmesi şeklinde yapılır. Burada estetik ve emilebilir dikişler kullanıldığından sonrasında ayrıca bir pansuman veya dikiş alınması gerekmemektedir.

işlem sonrası çoğu zaman sargı dahi gerekmez, bazen ufak bir sargı konulabilir. 48 saat sonra bu sargı alınarak banyo yaptırılabilir. İlk iki gün ağrı kesici kullanılması gerekebilir. Penis ucunda hafif şişme beklenen bir durumdur ve 2 hafta içinde normal görünümüne kavuşur.