Prostat Kanseri

Prostat kanseri, erkeklerde en sık görülen kanser türüdür.

Prostat kanserinin yaş ile görülme sıklığı artar. 70 yaş üzeri erkeklerin %50’sinde, 90 yaş üzerindekilerin de hemen hemen hepsinde mikroskobik düzeyde prostat kanseri tespit edilmektedir.

Kansere bağlı ölümlerde ise ikinci sırada yer alır.

Prostat, erkeklerde bulunan, yaklaşık olarak bir ceviz büyüklüğünde, mesanenin altında yerleşmiş, üreme faaliyetleri için çeşitli salgılar üreten bir salgı organıdır.

Yapılan çalışmalar hastaların yaklaşık % 15’lik bir bölümünde diğer aile üyelerinin de prostat kanseri öyküsü olduğunu ortaya koymuştur. Prostat kanserinin oluşmasından sorumlu kimi gen grupları tanımlanmıştır.

Bunların yanı sıra, obezite ve sigara kullanımı da prostat kanseri için tanımlanan risk faktörleri arasındadır.

Prostat kanseri, prostat dokusunu oluşturan bazı hücrelerin anormal seyir göstererek tümör yapıları oluşturması sonucu meydana gelir. Kanserler, prostatın sadece bir kısmından gelişebileceği gibi birden çok kısmında da gelişebilir.

Genellikle 65 yaş üstünde görülen bu hastalık erken dönemlerinde hiçbir belirti vermeyebilir. Fakat tedavi edilmezse zamanla büyüyerek idrar kanalına baskı yaratabilir. Böyle hastalarda idrar yapmayla ilgili bazı şikayetler meydana gelir.

Tanı ve tedavide geç kalınmış bazı hastalarda kanserli dokular prostat içinde sınırlı kalmayıp etraf dokulara yayılım gösterebilir.

40 yaş üzerinde sıklığı artan prostat kanserine yönelik erkek hastalarda; yıllık parmakla rektal muayene (PRM) ve kan prostat spesifik antijen (PSA) düzeyi ölçümleri ile tarama yapılmaktadır. Muayene ve/veya PSA değerleri şüpheli olan hastalara, günü birlik cerrahi servisinde (SDS) anestezi altında, prostat MR görüntüleri kılavuzluğunda ve ultrason eşliğinde çoklu prostat iğne biyopsisi ve MR Trus füzyon prostat biyopsisi yapılmaktadır.

Prostat kanserinin tedavisi, tümörün derecesi ve tümörün evresine göre planlanır.

Prostat kanseri tespit edildikten sonra tedavi, hastalığa bağlı faktörler (evresi, yaygınlığı) ve hastaya bağlı faktörler (genel durumu, yaşı, ek hastalıkları) göz önünde bulundurularak planlanır.

Prostat kanserinin tedavisi; radıkal prostektomi (ameliyat), radyoterapi, hormonoterapi şeklinde düzenlenebilmektedir. Hastanın içinde bulunduğu şartlar ve genel durumu göz önüne alınarak tedavi şekli belirlenir.

Prostat Kanserinde Cerrahi Tedavi – Radikal Prostatektomi

Yayılım göstermeyen prostat kanserinin tedavisinde, cerrahi olarak prostatın çıkarılmasıdır. Bu cerrahiye radikal prostatektomi ameliyatı denir. Radikal prostatektomi operasyonu geçiren düşük dereceli tümöre sahip hastaların 10 yıllık hastalığa özgü sağ kalım oranları %90’ın üzerindedir.

Amaç prostatın geride kanserli doku bırakmayacak şekilde çıkarılması, cinsel fonksiyonların devamını sağlayan sinirlerin korunması ve prostat çıkarılırken idrar tutmayı sağlayan yapılara zarar verilmemesi olarak sıralanabilir.

Radyoterapi

Radyoterapi (ışın tedavisi) kanser hastalığının radyasyon kullanılarak tedavi edilmesidir. Radyoterapinin amacı normal dokuya mümkün olduğunca az zarar vererek, kanserli hücreleri öldürmek veya bölünüp çoğalmalarını engellemektir.

Radyoterapi, cerrahi yöntemlere benzer şekilde lokal bir tedavi yöntemidir; etkisini de, yan etkisini de uygulandığı yerde göstermektedir. Lokalize prostat kanserinde radyoterapi, küratif bir tedavi yöntemi olarak kullanılmakla beraber, prostat komşu organlarına (lokal ileri) ve uzak organlara yayılmış (metastatik) hastalarda da palyatif (ağrı gibi şikayetlerin giderilmesine yönelik) ya da tümör yükü azaltma amaçlı tedavi olarak kullanılabilir.

Kemo-Hormono Terapi

Prostat kanserinin ilerlemiş safhalarında hastalık prostata sınırlı kalmayarak komşu dokulara ve uzak organlara yayılmış olarak tespit edilebilir. Hastalığın bu safhasında cerrahi yöntemler yetersiz kalacağından ilaç tedavileri tercih edilir.

Prostat dokusu erkeklik hormonu testosterona duyarlı bir organ olduğundan, hastalığın bu safhasında testosteron etkisini engelleyen ilaçlar (anti-androjen) kullanılır. Bu tedaviye hormonoterapi (hormon terapisi) denir.

Bu tedaviye yanıtsız olan veya direnç kazanan hastalara ise kemoterapi planlanır. Bu şekilde ileri evre prostat kanseri olan hastaların da yaşam sürelerinin uzatılabildiği bilimsel çalışmalarla ortaya koyulmuştur.

Diğer tedaviler: Yaygın metastatik hastalıkta cerrahi orşiektomi ile testislerin alınması veya medikal (hormonoterapi) kastrasyon ve kemoterapi (KT) uygulanır.Robotik Radikal Prostatektomi: Patolojik inceleme sonucu prostat kanseri saptanan hastalar Robotik Radikal Prostatektomi ameliyatı ile tedavi edilmekte